Burada paylaştığım filmler, diziler hep anlamlı ve ders veren içerikler olacaktır, kendime sözüm buydu. Birçok film izliyorum, üzerine yazmaya değer olanları cımbızla seçiyorum. Bu filmlerden bir yenisi de “Çizgili Pijamalı Çocuk”, belki de paylaştıklarım arasında en acıklı olanı.
Film 12 Eylül 2008 yılında Birleşik Krallıkta gösterime girdi. Yönetmenliğini Mark Herman’ın üstlendiği filmin başrolünde Asa Butterfield (Buruno), Vera Farmiga (Elsa), Jack Scanlon (Shmuel), David Thewlis(Ralf) oynuyor. Aslında bu bir kitap, John Boyne tarafından yazılan aynı isimli kitabın uyarlaması. Bana göre kitaplardan uyarlanan filmler her zaman normal filmlere göre daha güzel olmuştur.
Film 2.Dünya Savaşı sırasında bir Alman askerinin hayatını konu alarak, aslında Yahudi toplama kamplarındaki vahşeti konu edinir. Alman askerin küçük oğlu Buruno ailesinden habersiz tellerin ardındaki Yahudi çocuk Shmuel ile arkadaşlık kurar. İkilinin masum arkadaşlığı, çocukların ırk, din göz etmeden aynı kalp dilini konuştuklarını gösterir biz büyüklere. Küçük Shmuel’in giydiği tutsak kıyafeti, Buruno çizgili pijamaya benzetir ve annesine “Neden çiftçiler çizgili pijama giyiyor?” şeklinde soru sorar. Çocukların kafasında şekillenen masum dünya acımasız büyüklerin dünyasından çok farklıdır.
Yahudi Kamplarında yaş fark etmeksizin eziyetler yapılır. Ve bu vahşetleri tüm Alman askerleri bir sır gibi gizler.
Bir diğer mesele de çocukların küçük yaşta nasıl vahşetle, ırkçılıkla doldurulmaları olayıdır, Buruno’nun ablası Gretel ile bu konu ele alınır. Gretel eve gelen öğretmeninin ona okutturduğu kitaplar ile baştan aşağı Hitler askerine dönüşür, ırkçı söylemler, odasını döşediği bayraklar ve ülkesine hizmet etmiş insanların posterleri ile beraber tamamıyla küçük hitler askeri olmuştur. Çocuklar nasıl eğitilirse öyle bir insan olurlar.
Buruno ile Shmuel’in masum arkadaşlığının sonu bir felaketle sonuçlanır.
Sevgi kazanacak, nefret elbet bir gün yok olmaya mahkumdur. Sevgi her çocukla beraber dünyaya yeniden doğar. Ve her çocuk birer umuttur. Nefretin çocuklarımızı ele geçirmediği, barışın daim olduğu, güzel bir dünya diliyorum.
Bu filmi mutlaka izlemenizi tavsiye ederim. İzledikten sonra dünya görüşünüzün farklılaşacağına eminim.
SUKHA
Comments