İKİLİ İLİŞKİLERDE DUYGUSAL MANİPÜLASYON-Pascale Chapaux-Morelli/ Pascal Couderc
top of page

İKİLİ İLİŞKİLERDE DUYGUSAL MANİPÜLASYON-Pascale Chapaux-Morelli/ Pascal Couderc



Narsistik bir partner ile yüzleşmeye hazır mısınız?

Narsistik bir sapkın kimdir?

"Ters dönmüş, devrilmiş" anlamına gelen Latince -perversus-'tan gelen "sapkın" terimine kötülük ve acımasızlık, hatta sapıklık (özellikle cinsel anlamda) eklenir.

Bilindiği anlamıyla sapkınlık sadece cinsel anlamda kullanılmıyor, yaygın adetlere, iyiliğe, ötekine karşı empatiye ters tutumu da belirtiyor. Bir de günümüzde sık karşılaştığımız "manipülasyonu" da içine alıyor. Narsistik sapkın ise kendini bir kurban gibi göstererek karşı tarafı sömüren insanlara söyleniyor. Bu analizde bu tip insanları tanıyıp, kendimizi nasıl muhafaza edebiliriz bunu öğreneceğiz.

Örneğin zaman geçtikçe toplumsal bakış açımız sürekli değişiyor. Eski zamanlarda kadının yeri ile günümüzdeki yeri arasında farklar var. Fakat bu durum manipülasyondan kurtulmalarını engellemedi. Sadece kadınlara değil, erkeklere karşı da uygulanan geçmişten bugüne kadar gelen manipülasyonlar var.

İlişkilerde genellikle biri rotayı kendi yararına çevirmekten çekinmiyor. Pasif, bilgisiz olan daha baskın karakterin peşinden sürüklenir. "Aşk karşısındakini olduğu gibi kabul etmektir." bu cümle manipüle etmek için çok işe yarar, erkek ya da kadın bu tip söylemlerle karşısındakine şantaj uygular. Diğerinin kendi kalmasını sağlamak adına ikisinden biri kendi parlaklığını yavaş yavaş yitirir. Kadın maalesef erkeklere göre manipüleye daha açıktır; gerek yetiştirilme şekli, gerek yaradılıştan gelen nahifliği onları bu korkunç psikolojik şiddetin öznesi yapar. Çoğu zaman ideal eş giysisini onlar giymek zorunda kalır, sürekli çabalar, kendi hayatından verir, annelik duygusuyla tüm hayatını çocukları için feda ettiği de olur.

Burada suçlayacağım kişi de kadındır, ben de bir kadınım fakat bu gerçeği göz ardı edemeyeceğim. Kadının kendini düşünmeden verdiği çaba, kendisiyle beraber başkalarını da büyük bir uçuruma sürükler. Tüm yükü sırtlanmak büyük bir hatadır. İnsanlara manipüle etmeleri için yer açan bizleriz. Anne kendi sorumluluğundan fazlasını almamalı, aile bireylerine de yeterli sorumluluk verilmelidir. Bu bireyleri hayata hazırlar, ayrıca çok sorumluluğa sahip olan anne; agresif, psikolojik sağlığı yerinde olmayan bir bireye dönüşür ve bu da aileyi zedeler.

Herkes herkesi manipüle eder, bilerek ya da bilmeyerek. Sapkınlık ile sıradan manipülasyon arasındaki en büyük fark tekrarlanmasıdır. Büyük tehlike sapkın manipülasyonlardır.

Bir kaç başlıkta manipülasyon aygıtlarını şöyle sıralayabiliriz;


  • (Duyumsal ya da değil) Şantaj ve Tehditler

  • Suçluluk Duygusu Uyandrma

  • Yalan, Pohpohlama

  • Yerme, Değersizleştirme

  • Aracılık ve İstila

  • Sürgüleme

  • Bağımlı Kılma

Bu başlıklar kitapta ayrıntılı olarak açıklanıyor, başlıklar halinde bile okuduğunuzda zihninizde bir çok durumun canlandığına eminim.

Ötekine bağımlılık, tutku ve nüfus ilişkisi, cinsellik, kadın erkeğe meydan okuduğunda; kitapta olan bu başlıklar altında anlatılan hikayelerde kendimden birçok şey buldum, öğretici ve aydınlatıcı olan bu bölümden çıkarılacak çok ders var.

"Tutku öyle bir hal alır ki bazen sevilen nesnenin yerine geçer, ilişki ötekinin varlığından daha önemlidir."


Manipülatör kadın ve erkeklere örnekler;

  1. İsterik

  2. Mutlak Erk Sahibi

  3. Kaygılı Kişi

  4. Paranoyak

  5. Pygmalion

  6. Amazon Kadın


Köken itibariyle psikanalizin saptadığı bir sınıflandırmaya dahil olsalar da, gündelik dile yerleşmişlerdir ve bu sebeple ifade edildiklerinde herkesin zihninde kolayca bir fikir belirir. Fakat psikanaliz kökenli olan "isterik" ya da "paranoyak" terimleri günümüzde anlamı yumuşatılmış hatta eksiltilmiş yaygın kullanıma sahiptir.

Neredeyse psikanalizin kurulmasına sebep olan "isterik" terimini, gündelik dilde anladığımız anlamlarda değerlendirmek eksik olacaktır.

Başlıkların altında anlatılan hikayeleri okumak ve değerlendirmek bizleri birçok manipülatif sapkınlıktan koruyacaktır. Mutlaka ben bu kararı nasıl verdim dediğiniz kararlar vardır, bu kararları vermenizi sağlayan sizi manipüle eden ve bunu büyük bir ustalıkla yapan insanlar olabilir.

Şu unutulmamalıdır ki; "Güçlü karakteri olanlar ve dolayısıyla değerlendirme kapasitesi yüksek olanlar, narsistik sapkının eleştirisinden ilk zarar görecek olanlardır."

Narsistik manipülatör aynı zamanda eşini yoksullaştırmaya çalışır.

"Bilanço olarak şunu saptamak gerekir ki, sapkın manipülatör kendi kelimeleriyle bireyin en değerli kaynaklarından birini sakatlamayı başarır; yaşamak ve gelişme göstermek açısından herkesin kendine duyduğu saygı. "

"Tutkulu ilişkilerde, örneğin ötekine yönelik sevgi aşırıysa kişi kendini az sevdiği içindir, ötekine karşı aşırı yatırım yapmaya ve ona sahip olmadığı anlamlar ve özellikler yüklemeye daha yatkın davranır. Tersine kendini sevmeye ne kadar önem verirse ötekini sevme imkanı o kadar azalır."

Manipülatif ilişkilerde birçok ilginç örnek görmemiz mümkün, bu durumlardan korunmak için kendimizi çok iyi tanımalıyız. Eğer tanımazsak başkalarının bizi yönlendirmesine izin veririz. Bu yönlendirme faydalı olmayabiliyor çoğu zaman. Kendimizi karmaşık ilişkilerin içinde bulup, ben böyle biri değilim, neden böyle şeyler yapıyorum, dediğiniz nokta da çevrenize bakıp kimin sizi manipüle ettiğini bulabilirsiniz. Manipüle sadece tanıdığınız kişiler tarafından size uygulanan bir şiddet değildir, her gün görmek zorunda kaldığımız influencerlar aracılığıyla da uygulanabilir. Pazarlama adı altında günlük maruz kaldığımız birçok manipülatif öğe var.

Çocukluk yıllarında yanlış yetiştirilen bireyler de hem manipüleye açık hem de yatkın olabiliyorlar. Çocukluktan bu yana yanlış yetiştirilen kız çocukları sonunda ezilen, sürekli fedakar olmak zorunda kalan kadınlara dönüşüyor. Ya da erkeklere verilen yüksek sorumluluklar onların mutlak erk sahibi bireyler olmalarını sağlıyor.

Manipüle ile hayatını başkalarının hayatını çalarak geçiren insanlara sapkın manipülatörler diyebiliriz. Başkalarının elinden karar yetkisini alıp onları bir kafeste yaşamaya mecbur eden ahlaksız manipülatörler.

Ben bu kitabı okuduğumda, Türkçe çevirisi kötü olsa da başkalarının da bilinçlenmesini çok istedim. Hayata bir kez geliyoruz ve onu başkalarının sapkın düşünceleriyle doldurmamalıyız. Toplumsal baskıyı artık azalttık hala yeterli seviyeye gelmese de, burunlarını başkalarının hayatlarına sokmaktan çekinmeyen birçok insan var. Şimdi çoğalan başka bir salgın var, lüks yaşam özentisi. Düşüncesizce yapılan alışverişler, hayatlarını paylaşan zenginler, sürekli karşımıza çıkan reklamlar. Korkunç bir olay. Zihnimizin içinde mutluluğu aramalıyız. Ve sanırım tüm insanlık olarak sosyal medyadan uzaklaşmalıyız.

Keyifli okumalar..


Sümeyye AKARSU

bottom of page